Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 2’nci bölge gezisinde Mut ve Gülnarlı üreticilerle sulama borusu ve makine-ekipman dağıtımı töreninde buluştu. Başkan Seçer, "Benim derdim ülkemin geleceği. Gelecek kuşakların istikbali diyen insanlar siyasette olduğu sürece, Türkiye’nin çok daha iyi noktalara geleceğini düşünüyorum" dedi. Üreticinin desteklendiği törende Mut ve Gülnarlı üreticilere hamur yoğurma, erik boylama, ceviz soyma makineleri ve sulama borusu desteği yapıldı. Bu çerçevede, Gülnar’a 8, Mut’a da 18 hamur yoğurma makinesi teslim edildi. Gülnarlı ve Mutlu üreticilere 1’er adet olmak üzere erik boylama ve ceviz soyma makineleri dağıtıldı. Ayrıca Mutlu üreticilere 16 bin
“Mersin Büyükşehir Belediyesi benim babamın koltuğu değil”
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kendisine getirilen bir önergeyi anımsatan Seçer, “Bir gün Meclis’e girdim. Birleşimi açtım, önümde bir önerge. Önergeyi veren de bir belediye başkanı, ilçe belediye başkanı. Diyor ki, ‘Mersin Büyükşehir Belediyesi üreticilere elektriği bedava versin.’ Hoppala bu nereden çıktı? Madem çok iyi biliyorsun, paran çok, sen ver. Benden ne istiyorsun? Benim o kadar aklım var. Şimdi bu işin tabi espri tarafı. Demek ki bunlara çare bulacak, devlet bulacak. Türkiye’nin yurt dışından ithal ettiği ürünlere ödediği paranın en büyüğünün enerjiye gittiğini biliyoruz. Türkiye’nin dış ticaret açığının enerjiden kaynaklandığını biliyoruz. Bunun için de bizim iktidarımızda bu bir bayrak yarışı, bugün biziz, yarın Allah kerim bir başkası kazanır. İyi olan kazansın, memlekete faydası olan kazansın. Mersin Büyükşehir Belediyesi benim babamın koltuğu değil. Mahkeme kadıya da mülk değil. Bu bir yarış. Daha iyi düşünen, daha iyi proje yapan, daha dinamik kadrolarla halkın karşısına çıkan gelsin ülkeyi yönetsin. Benim arzum, isteğim budur. Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni benden daha iyi bir Başkan gelsin yönetsin. Ben bunu arzu ederim. Orada kalmak değil mesele. Memlekete ne verdiğiniz önemli. Memlekete ne sağladığınız önemli. Memleketin durumu ortada. Çok şükür zengin bir ülkeyiz. Zengin bir şehiriz, Mersiniz. Hiçbir lafımız, sözümüz yok. Ama derdimiz şu; bu kaynakları daha akılcı kullanarak, ülkemizi niçin daha iyi noktalara getirmeyelim? Mersinimizi niçin daha iyi noktalara getirmeyelim? Bütün çabamız, bütün arzumuz, bütün ortaya koyduğumuz iddiamız da bu. Kimse ile çekişmek, kavga etmek, parmak sallamak, öfke saçmak, ondan hesap sormak meselemiz değil. İyi bir siyasetçi bizim düşündüğümüz gibi düşünür" şeklinde konuştu.
"Benim derdim ülkemin geleceği”
Mut’a yönelik neler yapacaklarından da söz eden Seçer, “Bizim de bir teşekküre, bir duaya ihtiyacımız var. Bizim belediye başkanlığından beklediğimiz budur. Başka hiçbir şey değil. Ne şan ne şöhret ne maddi gelecek. Benim derdim para değil. Benim derdim maddi gelecek değil. Benim derdim ülkemin geleceği. Gelecek kuşakların istikbali diyen insanlar siyasette olduğu sürece, Türkiye’nin çok daha iyi noktalara geleceğini düşünüyorum" diye konuştu.
Hayvan barınağına ihtiyacın olduğunu vurgulayan Seçer, “16 dönüm yer bulundu Orman Bölge Müdürlüğü’nde yazışmaları tamamladık. Kısa bir süre içerisinde bunu hayata geçireceğiz. Son zamanlarda Mut’tan da özellikle başıboş köpeklerden, sokak hayvanlarından dolayı vatandaştan şikayetler geliyor. Artık burayı da bir düzene sokacağız. Diğer illerden bu bölgelere kamyonlarla getirilip hayvanlar salıveriliyor. Ya Sertavul tarafından ya Gülek boğazından, ya da Adana tarafından, diğer illerden. Biz bir de bunlarla mücadele ediyoruz. Diğer illerden hayvanlar toplanıyor, kamyona yükleniyor getiriliyor bizim il sınırları içerisine bırakılıyor. Biz de mücadele ediyoruz” dedi.
“Buralara turisti çekebilecek alanlar oluşturmak gerekiyor”
Mut’un turizm potansiyeli hakkında da değerlendirmelerde bulunan Seçer, “Mut Jeopark Projesi bunu yeni çalışıyoruz. Bu bir turizm projesi. Alahan Manastırı’ndan Göksu Deltası’na, Sason Kanyonu’na kadar birçok tarihi, kültürel, jeolojik zenginliği bünyesinde barındıran bir bölge Mut bölgesi. Buranın kanyonlarına bakın, dünyanın en ünlü kanyonlarından bir tanesi Amerika’da Grand Kanyon diye herkesin gidip gördüğü, sabah erken gün doğumunu izlediği, dünyanın her tarafından yılda binlerce, milyonlarca turistin geldiği bir yer vallahi fark yok. Ben orayı da biliyorum görmüştüm yıllar önce. Ben buradan gelirken ‘ya dedim Amerika’da Grand Kanyon burası’ dedim. Bu kanyon. Bu kadar muazzam ama bunları tanıtmak gerekiyor. Buralara turisti çekebilecek alanlar oluşturmak gerekiyor. Turist gelsin, nereye gelsin, niye gelsin, nerede otursun, konaklasın, yesin, içsin ya da kim ona kılavuzluk yapsın rota belirlesin. Bunların çalışılması lazım. İşte bu çalışma onlardan bir tanesi” diye konuştu. Dağıtılan hamur yoğurma makinesi ve sulama borusunun rakamlarını paylaşan Seçer, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Daha güzel işler yapmak için hep birlikte gayret edeceğiz. Gördüğünüz gibi bu hamur yoğurma makineleri vallahi kadınlarımızın işine yarıyor. Kadınlarımıza çalışıyoruz. Bugün burada 8’i Gülnar, 18’i Mut, 26 adet dağıtacağız. Muhtarlarıma sesleniyorum. Eğer köyünüz almadıysa tarım dairesine bir müracaatınız yetiyor. Biz gönderebiliriz, her köye gönderebiliriz hiç sorun yok. Kadınlarımızın işine yaradığını biliyoruz. Özellikle düğün yemeklerinde. Sabahın kör karanlığında kalkmasına gerek yok artık teknoloji çağı. Bununla hamurunu yoğurabilir. 2 adet erik boylama makinesi 1’i Gülnar’a 1’i Mut’a. Bugün Gülnar’a da alet ekipman, sulama borusu desteğini veriyoruz. 2 adet ceviz soyma makinesi yine 1’i Mut’a, 1’i Gülnar’a. Ayrıca Gülnar’a 1 adet üzüm sıkma makinesi. Mut’a 16 bin