Mersin’de yaşayanların Mersin’e hizmeti olmalı
Mersin Sondakika

Mersin’de yaşayanların Mersin’e hizmeti olmalı

İlk sevdası olan tiyatro alanında Mersin’de yeterli kaynak bulunmadığı gerçeğinden yola çıkan Gazeteci Ercan Güneş, bu işin kitabını yazdı.
Bu haber 2023-07-15 08:50:13 eklenmiş

 

İlk sevdası olan tiyatro alanında Mersin’de yeterli kaynak bulunmadığı gerçeğinden yola çıkan Gazeteci Ercan Güneş, bu işin kitabını yazdı. Güneş, ‘Sanata Dair Yaşananlar’ kitabında Mersin Halkevinden başlayarak Türkiye’nin en büyük tiyatro ustalarına uzanan öyküsünü güzel ve akıcı bir dille anlattı. Daha önce ‘Ah Medya Vah Medya’ kitabını okurları ile buluşturan Güneş, ‘Sanata Dair Yaşananlar’ kitabının hazırlanış öyküsünü şöyle anlattı: “İçel Sanat Kulübü Dergisinin eski bir sayısını okurken rahmetli Gündüz Artan’ın Mersin tiyatro tarihiyle ilgili bir yazısına denk geldim. Yazıya eklenmiş toplu resimde kendimi de görünce bir süredir hazırlığını yaptığım kitabımı yayınlamam gerektiğine karar verdim. Çünkü kaynak aradığınızda Mersin tiyatrosuna dair birkaç makale dışında çok fazla şey bulamıyordunuz. Mersin’de tiyatroya gönül vermiş, bir döneme tanıklık eden bir kısmı hayatta, bir kısmı yok, bir kısmı kendi terk etmiş, bir kısmı da unutulan bu insanları gelecek kuşaklara aktarılması gerekiyordu. Mersin tiyatro emekçilerinin öyküsü kitap haline gelsin bizden sonra da birileri, karıştırırsın, bu döneme tanıklık etmiş insanlar hakkında bilgi sahibi oldun istedim. Herkes kendi dönemini yazarsa gelecek nesillere birer veri kaynak aktarmış oluruz” Çok güzel bir eser ortaya çıktığını ifade eden Güneş, yaşananları “Çok iddialı olmamak lazım. Ben hala kendime ‘yazar’ sıfatı koyamıyorum. Böyle yaparsam gerçekten çok önemli yazarlarımıza haksızlık etmiş olurum. Kendime bir ‘yazar’ değil de ‘yazan’ olarak görüyorum ki kitabın özeti benim hayatımın hülâsası bir yani bir özetidir. Çok güzel geri dönüşler aldım. Gördüm ki, tüm siyasi çekişmelere, ekonomik krizlere rağmen insanlar hala okumaya ve kitaba önem veriyor. Kitap iki bölümden uğraşıyor aslında. Birincisinde kendi tiyatro yolculuğumu anlattım. Mersin Halkevinden başlayan tiyatro sürecim, tiyatro oyunculuğu, yönetmenlik deneyimlerimi anlattım. Sonraki bölümde de Müjdat Gezen ile başlayan organizasyon ve Mersin tiyatrosunu büyütmek adına verdiğimiz mücadeleden bahsettim. Burada kendi adınıza bir tiyatro kurduk ve Mersin’de maliye kaydı olan ilk özel tiyatro kurduğumuz ‘Bizim Tiyatro’ olmuştur. 1 Eylül Dünya Barış günde hayata geçirmiştik. Bu bölgede tanınır hale gelince bize yetmemeye başladı. İstanbul’a gidelim orada gazetelere sanatsal çevrelere girelim istedik. Kalktım İstanbul’a gittim. İlk Müzjdat Gezen’in yanına gittim ve beni iki katlı evinde konuk etti. Nasıl bir yol izleyeceğim konusunda bana yol haritası belirledi. Kitabım yayınlanınca hocama hem vefa borcumu ödeyeyim hem de görüşlerini alayım diye kitabımı gönderdim. Müjdat Gezen bir hafta sonra beni aradı ve Türk tiyatrosu katkılardan dolayı bana teşekkür ederek, ‘Evladım, kitabını zevkle ve keyifle okudum. Özellikle kapak fikri çok güzel. Bir tane bir tanesini kendi kütüphaneme koyuyorum diğerini de okulumuzun kütüphanesine gönderiyorum gelecek sezonlarda ders kitap okutulacak’ dedi. Ben de ‘tiyatroya çok büyük katkım olmadı ancak bu kitabı yazma sebebim sizin bu söylediklerinizle ortaya çıkmış oldu’ dedim” şeklinde anlattı. Geleneksel Türk tiyatrosunda Kel Hasan ile başlayan Kavuk geleneğinden başlayarak önemli figürlerini anlatmak istediğini de belirten Güneş “Tiyatro aslında yaşamın bir özeti. Yaşamdan hiçbir farkı yok. Yaşamla tiyatro arasındaki ince çizgi sadece birinde sufle var ama gerçek hayatta yok. Tiyatro da yaşam gibi gerçek ve izleyenle birebir iletişim kurma şansınız var. Hata yapma şansınız yok. Ama sinemada böyle bir şey yok” dedi. Mersin’in sanat alanındaki yerini de anlatan Ercan Güneş, “Mersin çok büyük kültürel açıdan zengin olan bir kent. 1947 yılında Halkevi binası opera ile açılıyor. Bu çok önemlidir. Türkiye’deki o dönem dönerli sahnesi bulunan 4 salondan birisi. Atıf Yılmaz’dan Danyal Topatan’a kadar pek çok ünlü isim bu sahnede oyunlarını sergiledi. Bizim de 105 kişilik tiyatro grubumuz vardı. Bizim çocukluğumuz ekin ve pamuk tarlasında geçti. Parası olanların bile her şeyi alabileceği pek fazla şey yoktu. Doğal olarak çocuklar yaratıcı olmak zorundaydı. Kendi oyuncaklarını kendisi yapacaktı. Sinema salonlardaki film karelerini kesilerek kendi çocukluğunda arkadaşlarına sinema yaptığımı hatırlıyorum. O zamanlar herkes iyi-kötü kendi ilgi alanıyla ilgili yaratıcı şeyler yapardı ve bunu sunardı. Hayata bakış tarzımız ve değerimiz hep pozitif oldu. Çocuklukta ne yaşamışsanız, bu sizin hayata bakışı ile ilgili önemli bir adım haline geliyor. Ne görürsek, onu uyguluyoruz. Geçmişi bilmeden geleceği kurma şansımız yok. Sadece kitapta değil, yaşamda da aynısı. Okuyacaksınız, araştıracaksınız, nasıl bu noktalar gelmiş iyi kavrayacaksınız. Mersin’de tiyatro alanında çok değerli işler yapıldı ve bunların benimle birlikte yokolup gitmesine gönlüm razı gelemezdi. Türk tiyatrosunun çok önemli isimlerle diyalog kurma şansım oldu. Ama bunu kendi kendinize yapmadık. Yeri geldi kapılarda bekledik. Bu kenti gerçekten çok seviyorum ve mezarımız bile bu kentte olacak. Bana göre Mersin’e gelip kenti yaşama yeri olarak seçecek insanların mutlaka bu kente hizmeti olmalıdır. Sokağa tükürmemek bile bu kent hizmettir. Bunları yapın. Kim ne yapabiliyorsa onu yapsın” ifadelerine yer verdi.


ETİKETLER :
Yorumlar
Adınız :
E-Mail :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik :
Değiştir  
Toplam 0 yorum. Tüm yorumları okumak için tıklayın.
Diğer GÜNCEL haberleri

Yazarlar

Magazin

<
Copyright © 2023 Mersin ilk haber Gazetesi Tum haklari saklidir.
Gazetemiz MEİGDER Üyesidir
Meigder
pendik evden eve nakliyatkartal evden eve nakliyattuzla evden eve nakliyatevden eve nakliyat